Kodlama İle Neyi Sağlıyoruz?
STEAM ilkeleri ile gerçekleştirilen kodlama eğitimlerindeki temel amaç, bu beş alanı birleştirmek ve öğrencilere gerçek dünya problemlerini çözme yetenekleri kazandırmaktır. Bu yaklaşım, öğrencilere çok yönlü düşünme, yaratıcılık ve yenilikçilik becerileri kazandırır.
Fen bilimleri, doğayı ve evreni anlamamıza yardımcı olur. Kimya, biyoloji ve fizik, fen bilimlerinin ana dallarıdır. Öğrenciler, bu alanlarda çalışırken, bilimsel düşünce ve sorgulama becerilerini geliştirirler.
Teknoloji, bilgisayarlar, yazılım geliştirme, dijital medya ve internet gibi araçları içerir. STEAM’da teknoloji, öğrencilerin problem çözme ve yaratıcı düşünme becerilerini geliştirmelerine yardımcı olur.
Mühendislik, öğrencilere tasarım ve inşa etme becerileri kazandırır. Bu, basit bir maket oluşturmaktan, karmaşık bir makine tasarlamaya kadar değişebilir. Mühendislik ayrıca, öğrencilere bir sorunla karşılaştıklarında çözüm odaklı düşünmeyi öğretir.
Sanat, STEAM kısaltmasında belki de en çok dikkat çeken unsurdur çünkü genellikle bu diğer alanlarla doğrudan ilişkilendirilmez. Ancak, sanatın katkısı, öğrencilerin yaratıcılıklarını ve inovasyon yeteneklerini artırmaktır. Sanat, öğrencilere düşüncelerini ve fikirlerini ifade etme ve iletişim kurma becerileri kazandırır.
Matematik, öğrencilere mantık ve akıl yürütme yeteneklerini kazandırır. Matematiksel düşünme, problemleri çözme ve günlük hayatta karşılaştığımız birçok durumda yararlı olan kritik düşünme becerilerini geliştirmeye yardımcı olur.
Ebeveynler ne diyor?
“Benim çocuğum için kodlama, sadece bir bilgisayar dili öğrenmekten çok daha fazlası oldu. Çocuğumun düşünce süreçlerini ve problem çözme yeteneklerini nasıl geliştirdiğine hayran kaldım. Küçük yaşta başladığında, basit bir kod parçacığıyla bir resim çizmeye veya bir hikaye anlatmaya çalıştı. Bu süreçte onun, bir sorunu parçalara ayırma ve sonra bunları bir araya getirerek bir çözüm oluşturma yeteneğini gözlemlemek gerçekten etkileyiciydi.
Kodlama, çocuğumun yaratıcı tarafını da ortaya çıkardı. Kendi video oyunlarını veya uygulamalarını tasarlama fırsatı buldu ve bu süreçte, kendi fikirlerini dijital bir platformda nasıl ifade edeceğini öğrendi. Bu, onun hayal gücünü genişletti ve yaratıcı düşünce becerilerini geliştirdi.
Kodlama, çocuğumun odaklanma ve dikkat becerilerini de geliştirdi. Çünkü kodlama genellikle dikkatli planlama ve düşünce gerektirir. Bir kodun hatalı olması veya çalışmaması durumunda, çocuğumun hatasını bulup düzeltme süreci, sabırlı olmayı ve hatalarından ders çıkarmayı öğrenmesini sağladı.
Kızım kendi projelerini oluşturma ve bitirdiğinde onları gözlemleme heyecanını yaşama fırsatı buldu. Bu, ona başarı hissini ve kendine güveni öğretti. Bu, teknolojik bir çağda yaşadığımız için özellikle önemli çünkü bu beceriler onun gelecekteki kariyerine yardımcı olacak ve onu bir adım öne çıkaracak.
Çocuğumun kodlama öğrenmesinin onun üzerinde çok olumlu bir etkisi oldu. Hem kişisel hem de akademik gelişimine yardımcı oldu. Kodlamanın çocuklar için yalnızca bir ders değil, aynı zamanda hayat becerilerini geliştirmek için harika bir araç olduğunu düşünüyorum.”